5 Mayıs 2016 Perşembe

Şüphe



         1. Bölüm'e başlamadan önceki son hikaye olan Şüphe; Yunus Emre ile oğlu arasında geçen tartışmadan bahsetmektedir. 
          Yunus Emre yıllardır kayıp olan oğlunu bulmuştur. Fakat oğlu bu duruma kinlenmiştir. Neden beni aramadın, neden beni bıraktın diye yakınmaktadır oğlu. Yunus oğlunu her yerde aradığını, Allah'a giden yollarda bir anneni bir de seni aklından hiç çıkarmadığını söylemiştir. Yunus oğlunun içindeki Allah'a karşı olan şüpheyi burada anlamıştır. Çünkü Yunus bunları dedikten sonra oğlu: "Demek gidilesi yollarda benim yerime O'nu tercih ettin." demiştir. Bu sözden sonra aralarında biraz daha tartışmışlardır ve Yunus'un oğlu sözlerinin arasında Yunus'a "baba" dememiş, "derviş" diye hitap etmiştir. Yunus daha fazla üstelememiş ve oğlunu yanına gelmesi için ikna etmiştir. Kırk birinci gün evin bahçesinde Yunus bu konuyu bahçe ve bahçıvan kalıplarını kullanarak oğluna anlatmış ve oğlunun şüphesini dindirmeye çalışmıştır. Ve söz aralarında oğlu ikinci hecesini yutmuş olsa da Yunus'a "baba" demek istemiştir. 
           Bu hikayede Türklerin kullandığı kalıplarından bir tanesi olan "kırk bir" kullanılmıştır. Bunun nedeni yazarın kendisini halktan biriymiş gibi göstermek olabilir. Çünkü Yunus Emre bir halk sanatçısıdır. Bir de hikayenin başında oğlunun duyduğu kin ve şüpheyi kendisinden yola çıkarak bir benzetme yapmıştır. Yunus'un Turakçın adındaki dostunu şehit eden oklardan daha zehirli bir oku ve yarası hiç iyileşmeyecek olan oku oğlunun kin ve şüphesine benzetmiştir. Bu benzetme ilgimi çekti. Çünkü ben bunu okurken en başta Turakçın ile ilgili bir hikaye olduğunu düşündüm. Fakat yazar bütünlüğü hiç bozmadan oğlu ile ilgili bir konuya değindi. Yunus'un yerinde ben olsaydım oğlumu inanması konusunda zorlamazdım ve onunla tartışmaya girmezdim sonuçta cezasını kendi çekicek ama baba yüreği işte dayanamaz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder